Asteroit Ryugu’dan gelenler bilim insanlarını neden şaşırttı?

Japonya’nın Hayabusa2 göreviyle beş yıl önce Dünya’ya getirilen Ryugu asteroitinden alınan örnekler, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Japon bilim insanlarının yaptığı detaylı analizler, bu gök cisminin bir zamanlar sıvı su barındırdığını gösteren çarpıcı kanıtlar ortaya koydu.

Bu beklenmedik bulgu, sadece Ryugu’nun geçmişine dair sırları aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’daki suyun kökeni hakkında da yepyeni teorilere kapı aralıyor. Yaklaşık 900 metre genişliğindeki 162173 Ryugu, Güneş etrafında dönen ve yörüngesi bazen Dünya’nın yörüngesiyle kesişen, topaç benzeri bir asteroit. Japonya Uzay Ajansı JAXA’nın 2018-2019’da düzenlediği Hayabusa2 görevi, bu asteroitten örnekler topladı ve 2020 yılının Aralık ayında başarıyla Dünya’ya ulaştırdı.

Tokyo Üniversitesi’nden jeokimyacı Tsuyoshi Iizuka liderliğindeki bir araştırma ekibi, Nature dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, Ryugu örneklerinde sadece sıvı suyun varlığıyla açıklanabilecek kimyasal anormallikler bulduklarını bildirdi. Iizuka, “Ryugu, suyun etkilerine dair bozulmamış bir kayıt saklıyor. Kayaların içinden sıvıların geçtiğine dair kanıtlar bulduk, bu gerçekten de büyük bir sürpriz oldu” dedi.

Bilim insanları, örneklerdeki lütesyum-176 (Lu-176) ve bu elementin bozunmasıyla oluşan hafniyum-176 (Hf-176) izotoplarını inceledi. Normalde bu izotopların oranı, kayacın yaşını belirlemek için kullanılır. Ancak, Ryugu örneklerinde beklenenden çok daha fazla Hf-176 bulunuyordu. Araştırmacılar, bu durumun, geçmişte asteroit içinde akan sıvı suyun Lu-176’yı büyük ölçüde yıkayıp götürmesiyle açıklanabileceğini söylüyor.

Iizuka’ya göre bu olay, Ryugu’nun daha büyük bir asteroide bağlıyken yaşadığı bir çarpışma sonucunda gerçekleşmiş olabilir. Bu çarpma, kayaçları çatlatarak buz halindeki suyu eritmiş ve sıvı suyun asteroit boyunca akmasına yol açmış olabilir.

Uzun süreli su ve Dünya’nın kökeni

Bu keşif, asteroitlerdeki suyun tahmin edilenden çok daha uzun süre, hatta Güneş Sistemi oluştuktan sonra bir milyar yıl boyunca varlığını koruyabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Çoğu bilim insanı, asteroitlerin suyunu bu kadar uzun süre tutamadığını düşünüyordu. Iizuka, “Bu, asteroitlerde suyun uzun süreli davranışına dair düşüncelerimizi değiştiriyor. Su, düşündüğümüzden çok daha yavaş tükeniyor” diyor.

Bilim dünyasında yaygın kabul gören bir teoriye göre, Dünya’nın suyunu büyük oranda asteroitler ve kuyrukluyıldızlar gibi gök cisimleri taşıdı. Ryugu’dan gelen bu yeni bulgular, bu süreçte asteroitlerin rolünün daha önce düşünülenden çok daha büyük olabileceğini, hatta gezegenimize beklenenden üç kat daha fazla su taşımış olabileceklerini düşündürüyor.

Öte yandan, NASA’nın Bennu asteroidinden getirdiği örneklerde şimdiye kadar sıvı su izine rastlanmaması, bu iki asteroidin farklı kökenlere sahip olabileceği ihtimalini doğuruyor. Araştırma ekibi, Ryugu örneklerindeki fosfat damarlarını inceleyerek suyun akışının tam tarihini belirlemeyi ve Bennu örneklerinde de benzer analizler yapmayı planlıyor. Bu çalışmalar, evrendeki suyun hikayesini anlamak adına önemli adımlar atılmasını sağlayacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir